Deprecated: Methods with the same name as their class will not be constructors in a future version of PHP; metaboxesGenerator has a deprecated constructor in /home/egi206803fed/public_html/wp-content/themes/politician/functions/metaboxes/metaboxes_generator.php on line 5

Deprecated: Methods with the same name as their class will not be constructors in a future version of PHP; TwitterWidget has a deprecated constructor in /home/egi206803fed/public_html/wp-content/themes/politician/widgets/widget-twitter.php on line 3
EGİFED’in Konuğu Bekir Ağırdır - EGİFEDEGİFED

EGİFED Genel Kurul Toplantısına konuk konuşmacı olarak katılan Konda Araştırma ve Danışmanlık A.Ş. Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “Pandemi sonrası nasıl bir dünya ve Türkiye?” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdir. Ağırdır yaptığı konuşmada, ülke alarak yaşanılan süreçlerin sadece pandemiye bağlanılmasının doğru olmadığını belirtti. Küresel dönüşüm kavgasının şiddetlendiğini ifade eden Ağırdır, “Hepimiz pandemi denilen melanet ile boğuşuyoruz. Pandemi sonrasında ne olacak diye sonrasına dair kehanetle meşgulüz. Bu konuda müjde vermek istiyorum. Artık kasırganın gözündeyiz. 2014’ten beri iş insanlarına kasırga geliyor diye anlatıyordum. Artık o kasırganın gözünde olduğumuz için nereden nasıl çıkacağız kısmını düşünmeye vakit geldi. Amerikalı Psikiyatrist Elisabeth Kübler Ross’un yasın 5 evresi teorisi var. İnsan zihni ne yapıyor da bunu aşıyor diye düşündüğümüzde önce inkâr ediyorsunuz, sonra öfke aşaması geliyor daha sonra pazarlığa başlıyorsunuz. Türkiye insanı ve yönetenler oldum bittim pazarlık aşamasında takılıp kalıyoruz. 50 sene öncede laiklik, anayasa, dindarlık ve Kürt meselesini tartışıyorduk. Bu meselelerin hepsi birer marka oldu. Bugün artık gerçeği kabullenmek zorunda olduğumuzu kavradık. Bundan sonra nasıl yaşayacağımıza kafa yormaya başladık. Kendi sorun çözme maharetimize bağlı buradan kaç yılda çıkacağımız. Toplumsal olarak biz duygusunu kaybetmiş bir halde yaşıyoruz. Türkiye toplumunda heves ve gayret var. Ama nereye doğru gitmek istediğimiz konusunda vizyonlara ihtiyaçlar var. Hepimiz aynı insanlardan konuşuyoruz. Biz aşağı yukarı 10 yıldır Türkiye insanının değerlerinde neler değişiyor diye baktığımızda müthiş kutuplaşma var. Tartışmak ve müzakere etmemiz lazım. Türkiye insanı bireysel sorununu konuşuyorsa bir biçimde herkes kişisel sorununu çözüyor ama ortak sorunları çözemiyor. Türkiye insanı birey konusunda çok gayretli yurttaş olma konusunda temkinli davranıyor. Hayatımız belirsizlik ve karmaşıklık esaslı. Çünkü sadece tek gücün ve hâkim gücün kararları ile çalışmayan bir hayat. Buna adapte olabilecek ekonomi kurumlar ve kurallar arıyoruz. Artık plan bütçe yapmayı bırakın. Senaryolarla üretim modeline geçin. En büyün maharetiniz belirsiz bir hayata doğdunuz. Yeni bir hikâyeye ihtiyacımız var. Siyasetin beslenme damarları kapandı. Yeni bilgiden beslenmiyorlar. Hiçbir partinin genel merkezinde iklim değişikliği klasörü yok. Yeni bilgi ile alakaları yok. Siyasete girmenize ihtiyaç var. Siyaseti kültürü yenilemek için müzakere üzerine ihtiyaç ve taleplerle uzlaşmalar üreteceğiz. Türkiye siyasi kültürünü değiştirmeden özgürlük adalet ve eşitliği sağlamadan bu problemleri aşamayız. Artık kasırganın gözündeyiz çıkışı konuşmalıyız” dedi.

Ağırdır ‘Hayalimizdeki Türkiye’yi’ şu maddelerle tanımladı;

  • Yerküreyle ve yeşil dönüşüm ile uyumlu bir ekonomik atılım başlatmış;
  • Sosyal, laik ve demokratik hukuk devletini yeniden inşa etmiş;
  • Güçler ayrılığını, denge ve denetleme mekanizmalarını yerli yerine oturtmuş,
  • Yargının tam bağımsızlığını tesis etmiş;
  • Toplumsal ve siyasal uzlaşmalar ile yeni dönemin yeni ve sivil anayasasını yapmış;
  • Avrupa Birliği’ne tam üye olmuş;
  • Hukukun üstünlüğüne inancı artırmış, ortak yaşama iradesini ve toplumsal esenlik ile güçlü bir toplumsal dönüşümü başarmış;
  • Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı politikalar geliştirmiş, ayrımcılığın, ötekileştirmenin, kutuplaşmanın olmadığı toplumun refah ve huzurunun esas olduğu bir toplumsal mutabakatı ve toplum devlet mutabakatını sağlamış;
  • Onurlu yaşam hakkını kurumsallaştırmış ve garanti altına almış;
  • Adaletsizlik ve yoksullukla mücadele politikalarının küresel öncülerinden olmuş; bir Türkiye’dir.
  •  Hayalimizdeki Türkiye çerçevesinden bakarak devlet kurumlarımızın kurumsallaşması ile iş dünyası için de hedefimiz şirketler ve STK’ların, ülkemiz için iyi bir ‘Kurumsal Vatandaş’ olmasıdır.